27 Mart- 02 Nisan 2017 tarihleri arasında kutlanan 53.Kütüphane Haftası Açılış Programı 22 Mart 2017 Pazartesi günü saat 10.00'da Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğünde gerçekleşti. İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Mehmet TANIR'ın açılış programı dolayısıyle yaptığı konuşma aşağıda sunulmuştur :
Sayın Vali Yardımcım,Çok kıymetli hazirun…
Kültür, en geniş anlamıyla insan tarafından kazanılan veya üretilen bilgi, değer, inanç, sanat, gelenek, alışkanlık gibi kapasiteleri içeren karmaşık bütünüdür. İnsanın kendisidir. İnsanın ürettikleridir.
Kültür insana tüm insanlığı geçmişi, bugünü ve hatta geleceği içinde görebilme gücü verir, insan değerlerini yakın çevreden tüm dünyaya kadar uzanan bir genişlikte kavrama olasılığı sağlar.
Kütüphaneler, halkın bilgi edinme gereksinimini karşılar. Bireysel ve yaşam boyu öğrenme çabalarını destekler. Başta çocuklar olmak üzere, bölge halkında okuma kültürü ve kütüphane kullanma alışkanlığı yaratır ve güçlendirir. Her düzeyde örgün ve yaygın eğitimi destekler.
Bu gün ifade etmek istediğim kütüphaneler, pek çok işlevinini yanında Öncelikle bulunduğu bölge olmak üzere, toplumun kültürel ve sosyo-ekonomik kalkınmasına destek sağlar. Somut olmayan yerel kültür mirasının toplanması, düzenlenmesi, korunması, kullandırılması ve geleceğe aktarılmasına katkı sağlar. Kısaca kültürün yayılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynar.
“Faydasız ilimden Allaha sığınırım” diyen bir peygamberin ümmetiyiz.
Çocuklarımıza faydalı ve zararlı akımları fark edebilecekleri ilmin ölçüleri verilmelidir. Diğer taraftan kendi milli değerlerimizi eğitimle kazandırmalıyız. Bizi biz yapan değerleri özümsemiş bir nesil dünyanın neresine giderse gitsin dünyaya katkı sunabilecektir ve ufku geniş olacaktır. Faydalı olanı zararlı olandan ayırabilecektir.
Kendi mimarimizi de yansıtan yeni bir kütüphane binasına ihtiyaç vardır. Çağdaş ihtiyaçları karşılayabilen ama klasik mimarimizi de yansıtabilen bir il halk kütüphanesi.
Kütüphaneciliğe yeni bir bakış açısı getirmeliyiz. Mesela mahallelerde “cep kütüphaneleri” gibi. Kültür uygulamaları ile dijital kitaplara ulaşabileceği dijital kütüphane gibi.
Kütüphaneleri gönülden gönüle giden yolu inşa eden yaşayan, halkla iç içe olan kütüphaneler haline getirmeliyiz.
3-5 Mart tarihlerinde 1989’dan beri ilk defa Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından düzenlenen Bakanlığımızın yol haritası niteliğinde olan III. Milli Kültür Şurası sonuç bildirilerinde kütüphaneler üzerinde ifade edilenlerden bazıları şunlardır:
“Kültürün temel taşıyıcısı kitaptır. Kültürel hayatın zenginleşmesi kitabın bin yıllardır süren saygınlığını korumamıza ve onu daha saygın bir noktaya taşımamıza bağlıdır.
Okuma kültürünün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığının ortak konusu olarak yeni baştan ele alınması,
• Toplumun yeni sosyal yapısına ve ihtiyacına uygun olarak kütüphane, kütüphanecilik ve bilgi toplumuna bağlı bütün kavramların yeni baştan ele alınması ve yeni politikalar oluşturulması,
• Çocuk kütüphanelerinin sayısının yetersiz olduğu tespitinden yola çıkarak; müstakil çocuk kütüphanelerinin sayısının yaygınlaştırılması,
• Üniversitelerde çocuk edebiyatı incelemeleri/araştırmaları bilim dalı ve ana bilim dalı açılmasına yönelik çalışma yapılması,
• Üniversitelerimizde kitap yayıncılığı konusunda lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde eğitim verilmesine yönelik çalışma yapılması,
Yeni bir kütüphanecilik anlayışı ile kütüphanelerin semtlere ve mahallelere yayılması ve tam gün mesai ile yirmi dört saat açık olmasına dikkat edilmesi,
• Okuma alışkanlığının kazandırılmasının, ilgili kurumların işbirliğinde çocuğun doğumundan itibaren üstlenmesi gereken bir devlet politikası olarak gündeme alınması,
• Kütüphanelerin ferah, cezbedici, yaşayan mekânlara dönüştürülmesi,…”
Yüksek lisans yaparken çektiğim fotokopiler satın aldığım bilimsel kitap ve dergilere bir otomobil parası harcadığımı hatırlıyorum.
Yaşadığımız yüzyıla damgasını vuran teknoloji devrimi, yirmibirinci yüzyılda kütüphaneler ve bilgi merkezlerine çok farklı boyutlar getirecek, sanal kütüphane, hiper kütüphane ve görünmez kullanıcı kavramları bize çok daha yakın görünmeye başlayacaktır.Bu kütüphanelerin özellikleri arasında elektronik depolama ve tam metin bilgi erişimi, CD-ROM veritabanları, OPAC'lar ve elektronik yayımcılık sayılabilir ..
Dünya üzerindeki hemen tüm ağlara erişim sağlayan internet 110 ülkeye yayılan 7 milyon civarında bilgisayarı ve 30-40 milyon insam kapsayarak, bu bilgisayarlar arasında etkileşimli elektronik nesne değişimine olanak sağlamaktadır". Sınırlar, ülkeler, kültürler, inançlar, milliyetler arasında hiç bir ayrım yapmadan erişim sağlayan İnternet doktorlar, kütüphaneciler, felsefeciler ve daha peçokları tarafından 21. yüzyılın enformasyon ekonomisi için ulaşım yapısındaki dijital süper otoyolun bel kemiği durumunda görülmektedir".
Ülkemizde Kültür ve Turizm bakanlığımız Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne bağlı 1.131 Halk Kütüphanesi, 6 Edebiyat Müze Kütüphanesi, 42 Adet gezici kütüphane 18 yazma eser kütüphanesi vardır. İlimizde 16 ilçelerle birlikte kütüphane mevcuttur.
Türkiye genelinde kitap sayısı: 18.828.188, Afyonkarahisar kütüphanelerdeki kitap sayısı: 263.287, il halk kütüphanesinde kitap sayısı: 90.000’dır.
Türkiye kullanıcı sayısı :23.266.599, Afyonkarahisar kullanıcı sayısı :210.771, il halk kütüphanesinde kullanıcı sayısı :113.118’dir. Kullanıcılarımızın %55 i kadın, % 45’i erkektir.
Bakanlığımızın verdiği bazı önemli hizmetlerden bahsetmek istiyorum. Bunlar TEDA ve yazma eserler’dir.
TEDA
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen ve kısa adı “TEDA” olan“Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayımlanmasına Destek Projesi”; Türk kültür, sanat ve edebiyat eserlerini yabancı dillerde yayımlamak isteyen yurtdışındaki yayıncılara teşvik veren bir çeviri ve yayım destek programıdır.
Türkiye El Yazmaları
Başta da belirttiğimiz gibi ülkemizde 18 yazma eser kütüphanesi mevcuttur. Kültür mirasımızın önemli ürünleri olan el yazması eserler; tarih, din, dil, felsefe, coğrafya, astroloji, fen bilimleri gibi çeşitli konularda, yazıldığı dönem ve yere ait temel bilgileri bünyesinde toplayan, bilim ve sanat dünyasının ilk elden kaynaklarını oluşturmaktadır.
Ülkemizde en eskileri 10. yüzyıla kadar tarihlendirilebilen eserler, yaklaşık 900 yıllık bir tarihin sayfalarını gözler önüne sermektedir. El yazması eserler Bakanlığımıza bağlı kütüphaneler ve müzeler olmak üzere, üniversiteler, resmi ve özel kurum-kuruluşlarda, şahıslarda bulunmaktadır.
Çoğunluğu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde meydana getirilen yazmalarda; Osmanlı İmparatorluğu'nun, Asya'nın iç kesimlerinden Orta Avrupa'ya; Kuzey Afrika ve Arap Yarımadasının en güney uçlarından, Ural dağlarına kadar uzanan geniş coğrafyasında kullanılan dillerin etkileri görülmektedir.
İlimizde bazı ilçe kütüphanelerimiz oldukça iyi ve müşteri memnuniyeti yüksek bazı ilçe kütüphanelerimiz ise ilgiye ihtiyacı var.
Öncelikle Valiliğimiz himayelerinde fiziki mekanları iyileştirirken bir taraftan personel kapasitesini yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda personelimizi kütüphanecilik halkla ilişkiler ve iletişim konuları başta olmak üzere hizmet içi eğitimler planlıyoruz.
Kurumsal kapasiteyi yükseltmeyi ilin kapasitesini yükseltmeyi planlıyoruz.
Afyonkarahisar’da kütüphaneleri yararlanılan, eğlenilen eğlenirken gelişim sağlana birçok kültürel faaliyetin yapıldığı yaşlılarımızın gençlerimizin kadınlarımızın uğrak yeri ve vazgeçemediği mekânlar haline getirmeyi hedefliyoruz.
Mehmet TANIR İl Kültür ve Turizm Müdür V.