Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüzden 2021 yılı için alınan izinle Afyonkarahisar Valimiz Gökmen ÇİÇEK himayelerinde
22.06.2021 tarihinde çalışmalar başlamış bulunmaktadır. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet TANIR’ın koordinesinde Müze Müdürü Mevlüt ÜYÜMEZ’İN başkanlığında,
Kayıhan Belediye Başkanı Ömer Şahin, Döğer Belediye Başkanı Mehmet Demirel ve İhsaniye Belediye meclis üyelerinin eşliğinde, gerçekleştirilen kazıya; Müze Uzmanları
ve alanında uzman akademisyenlerin bilimsel danışman olarak katılımı ile gerçekleştirilecek çalışma Frig yontu sanatının tüm inceliklerini ortaya çıkarması ile birlikte
kültür-turizm destinasyonu içerisinde hak ettiği yeri hem Frigya coğrafyasında hem de dünya ölçeğinde alacaktır.
MALTAŞ ANITI
Maltaş, Köhnüş Vadisi'nin güney batı köşesinde, vadiyi batıdan sınırlayan, Akkuş Yuvası Kayaları'ndan birinin üzerinde bulunuyor. W.M. Ramsay, bu anıtı 1881 yılında bölgedeki
ilk incelemeleri sırasında, hemen bütünü toprakla örtülü olarak bulur. Birkaç işçiyle dolgu toprağını belli bir seviyeye kadar kaldırır ve açığa çıkan kısmın ilk eskizlerini yapar.
İçinde hazine saklı olduğuna inanıldığı için yörede "Maltaş" ya da "Malkaya" olarak anılmış ve defineciler tarafından etrafı kazılmıştır. Sürekli olarak nemli ortamda kalan süslemeler silinmiş,
kaya erimeye başlamıştır. Aslında toprak üstünde görünen kısmı da çok sağlam durumda değil çatı örtüsünü perdeleyen üst pervazların sol yanı ve akroter kırılmıştır. Anıtın çatısı,
orta derecede eğimli "beşikçatıdır". Saçaklar kademeli olup dışa taşkındır. Bu anıtta akroter'in varlığı konusunda kesin bir şey söylenemiyor. Niş hakkındaki bütün bilgilerimiz
A. Gabriel ve E. Haspels'in kazı sonuçlarına dayanıyor. Araştırmacılar ikinci çerçevenin üst kısmında "tek satırlık bir yazıt" bulunduğunu bildiriyor. Birinci çerçevenin üst köşelerinde ve ortasında
duvar yüzeyinden dışarı doğru taşan kabarıklar vardır. Araştırmacılar, bunları yandan görünen İon ya da Aiol sütun başlıklarına benzeterek gerçekte, Midas ve Deliktaş anıtlarında olduğu gibi,
ahşap hatılların dışarı taşan uçlarını simgelediği görüşündedir. Anıtın 2.60 m. arkasında, niş ile aynı eksen üzerinde ana kayaya bir "kuyu" oyulmuştur. Bu kuyu yamuk dörtgen biçimindedir.
1936 yılındaki kazıda kuyunun çalışma alanı dar olduğu için yazıtın kopya edilmediğini belirtir. Her iki yanında fasada paralel olarak (50-60cm.) genişliğinde ve 3.00 m. derinliğinde iki oyuk uzanıyor.
Kuyu ağzından 4.50 m. derinliğinde kuzey, güney ve doğu duvarları, kuyunun içine doğru (30–35 cm.) genişliğinde bir basamak yaparak daralır. Anıtın üzerinde iki yazıt vardır. Birinci yazıt, cephe duvarını
çevreleyen sol çerçevenin dış kenarında, saçağın hemen altında yer alıyor. Yanlamasına sağdan sola doğru yazılmış ve 1.30 m. uzunluğundadır (Harf boyları 22–28 cm dir.). Bugün toprak altında
kalan ikinci yazıt, nişin üst çerçevesi üzerine soldan sağa doğru yazılmıştır. Uzun1uğu 1.70 m., harf boyları 10-11 cm,' dir. Yeraltı sularının etkisiyle çok bozulmuştur.