AFYONKARAHİSAR İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Dil

Edebiyat :

Halk Şairleri : Harabi, Turabi, Hicazi, Salih Dehşetî, Aşık Zülali, Kalaycıklı Hakkı, Figri, Yoksul Derviş (Şemsettin Kubat), Aslı Bacı (Münevver Tolun), Fakı Eder gibi ozanlarıyla Afyonkarahisar Halk Edebiyatı çok zengin bir yapıya sahiptir.

Anlatmalar :

Destanlar : Destanların Afyonkarahisar edebiyatında ayrı bir yeri vardır. Afyonkarahisar Kalesi, tarihe damgasını vurmuş çeşme, kervansaray, köprü gibi tarihi eserleri, tarihte geçirdiği deprem, yangın, kaza gibi doğal afetler, Afyonkarahisar şehri, Afyonkarahisar’ın kurtuluşu, haşhaşı ve diğer bazı ürünlerin üzerine söylenmiş ve yazılmış bir çok destan vardır. Bunlardan en ünlüsü ise Çizmeci Zade’nin 1318 (1902) yılında Afyonkarahisar’da vuku bulan yangını anlatan yangın destanıdır.

Efsaneler : Afyonkarahisar efsane ve menkıbelerinde işlenen konular ağırlıklı olarak Anadolu, Ay ve Güneş, hayvan, taş kesilme, yalancılık, rüya, gaipten duyulan ses, tükenmeyen yiyecek, ağaç-kuru ağaç, su motiflerinin işlendiği görülür. Afyonkarahisar efsaneler bakımından çok zengindir. Ancak bunlardan bir kısmı henüz derlenmemiştir. Kadınana efsanesi, Hüdai (Hüzai) efsanesi, Erenler pınarı efsanesi, Karakuyu efsanesi, Şahitler kayası efsanesi derlenen efsanelerin en ünlüleridir.

Masallar :
Genelde bütün yörelerimizde anlatılan masallar benzerlik arz etsede anlatıcının yaşadığı çevreden ilave ettiği unsurlar sebebiyle küçük farklılıklar gösterebilir. Bir kısmı derlenmiş ve üzerinde çalışma yapılmış olan Afyonkarahisar masalları, bölgesel özelliklerinin yanı sıra genelde Dede Korkut hikayelerindeki anlatışları ve temaları taşır.

Şiirler :
Afyonkarahisar’lı onlarca şairin yüzlerce şiirinde ağırlıklı olarak işlenen temalar, aşk, sevgi, tabiat, vatan, yurt, kahramanlık, zafer, kurtuluştur. Şiirlerde mahalli ifadelerin çok yer alışı da dikkat çeker.

Türküler :
Afyonkarahisar’da türküler bakımından çok zengin yörelerimizden biridir. Karahisar kalesi, Al Fadimem, Allı Gelin, Taş Başını Yol Eder, Dam Başına Asagoymuş Galbırı, Hatçem Çıkmış Gül Dalına, Çemberim Dalda Kaldı, Su Gelir Güldür Güldür gibi Afyonkarahisar Türküleri yurdun dört bir yanında söylenmektedir.

Ninniler :
Ninnilerin hoş geliyor
Koyun ile koç geliyor
Sen ağlama gülüm
Baban seni çok seviyor ninni...

Ninni deyip bellediğin
Al bağında doladığın
Seni Hak’tan dilediğim
Uyusunda büyüsün ninni...

Maniler :

Kalden iniş m’olur?
Ham demir gümüş m’olur?
Yar dedim de bir öptüm
Sonradan dönüş m’olur?

Maniye maraz derler
Güzele kiraz derler
Senin gibi kaynanaya
Küllükteki horoz derler

Afyon’un çarşısına
Gün doğar karşısına
Hiç insan aşık mı olur
Kapı bir komşusuna

Tekerlemeler :

Allı kiraz
Ballı kiraz
Bana gel biraz
Kiraz vakti geçti
Gel beraber oynayalım
Eşim seni seçti
Kalem kaşlar
Kalbur kulak
Bitli çanak

Ağıtlar : Anadolu’da çok yaygın olan ağıt geleneği zengin bir kültüre sahip olan Afyonkarahisar’da özellikle Emirdağ Türkmenleri arasında çok yaygındır. Bu ağıtlarda halkın çektiği çileyi, yaşadığı ızdırabı, akıttığı gözyaşını, gönlünün derinliklerindeki ateşi, bütün samimiyetiyle görmek mümkündür.

Kalıplaşmış Sözler :

Deyim ve Atasözü :

Deyim : Afakanı kalkmak, ahı tutmak, burnu kaf dağında olmak, fikir tası delik olmak, hatır yıkmak, hatır yapmak,

Atasözü : İki çıplak bir hamama yakışır, yılanlar öldü kurbağalar bey oldu, zenginin delisi garibin ölüsü bilinmez, kilitleme hırsız olur söyleme arsız olur, ölüye gidince ağla düğüne gidince oyna.

Bilmeceler :
Gelir bir bir
Gider bir bir
Gelen gider
Giden gelmez (Doğum-ölüm)